top of page
  • Yazarın fotoğrafıBaştan Uca

ZEYTİN CENNETİ

Güncelleme tarihi: 23 Eyl 2018


Ankara'nın sıcağından biraz olsun kaçmayı düşündüğümüz bugünlerde uzun bir bayram tatili bizim için güzel bir fırsat oldu. Bayramlar ülkemizde büyük bir telaşla karşılanan, yeme içme üzerine dayalı, yolların bir çileye dönüştüğü günler olsa da büyükleri mutlu

ettiğimiz, gönül aldığımız ve tatil yapabildiğimiz için güzeller...


Bizim bu bayram yolumuz serinliğin kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı Gemlik'e (Bursa) düştü.



Gemlik, Bursa civarında kurumlu olan en eski kenttir. Tarihi MÖ. 12. Yüzyıla kadar uzanan kente, bir efsaneye göre Gemlik’e gelen Herkül’ün, kaybolan arkadaşı Syrus’un adını verdiği söylenir. MÖ. 630’da ise Milet’ten gelen kolonilerce Kios adı ile yeniden kurulur. Kentin bitişiğindeki ırmağın adını alan Gemlik, tarih boyunca, bulunduğu coğrafi konum itibariyle zengin bir liman ve ticaret kenti olmuştur. Sürekli istilalara maruz kalan bu kent, birçok medeniyete de bu nedenle ev sahipliği yapmıştır. Ancak gerek Roma, Bizans, gerekse Selçuklu ve Osmanlı hakimiyeti altına girdiği dönemlerde dahi, kentte sürdürülen ticaret hiçbir aksaklığa uğramaksızın devam etmiştir. Zeytin diyarı Gemlik, tarihte olduğu gibi günümüzde de Türkiye’nin en lezzetli zeytinlerinin yetiştirildiği ve ticaretinin yapıldığı önemli bir liman kentidir.

Gemlik'e geldiğinizde bu kadar küçük bir yerin böyle bir tarihe sahip olduğunu görmeniz biraz zor oluyor. Her kentte olduğu gibi burası da her geçen gün özelliklerini kaybetmekte. Biz tatil boyunca (her zaman olduğu gibi) bugün içerisinde yaşamını sürdüren birçok kişinin bile bu kadar eski bir tarihe tanıklık ettiğini bilmedikleri yerin

güzelliklerine dahil olma çabasında olduk.


Liman kenti olmasının getirdiği gerekçeyle muhteşem bir limana sahip olan Gemlik'te hemen hemen her sokağın sonunda denize ulaşıyorsunuz. Denizi ve deniz kenarında yaşamayı sevenler için güzel bir seçim olacağını düşündüğümüz bu yer büyük şehirde

yaşamış ve orada büyümüş kişiler için oldukça küçük gelecektir.



Gemlik'in sokaklarında yaptığımız uzun yürüyüşlerin en keyif veren noktası hiç tanımadığımız insanlar ile kendimizi bir anda sohbet ederken bulmamızdı. Kimi zaman banka kuyruğunda, kimi zaman öylesine bakmak için girdiğiniz bir mağazada amcalar, teyzeler ve diğer herkes büyük bir sevecenlik ile bize yaklaştılar. Gemlik'i büyük

şehirlerden ayıran en önemli özellik de buydu belki.


Küçük bir liman kenti olan Gemlik'i bir günde gezdik. Bu gezimizin ardından bayram boyunca konaklayacağımız yer olan Umurbey'e geçtik. Umurbey küçük bir köy aslında. Umurbey ile Gemlik arasında uzanan dik yokuşları tırmanmamızın ardından Umurbey'e ulaştık. Burası pek çok kişinin yazlıklarına ev sahipliği yapan bir köy. Küçük ve herkesin birbirini tanıdığı bu yerin bu kadar bilindik bir yer olmasının en büyük sebebiyse Türkiye'nin Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın doğduğu yer olmasından kaynaklanıyormuş.



Milletvekilliği yaptığı dönemlerde İktisat Vekilliği ve Başvekillik görevlerinde bulunmuştur. 1950 tarihindeki seçimleri kazanmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. 10 yıl boyunca Cumhurbaşkanı olarak görev yaptıktan sonra 27 Mayıs 1960 tarihinde askeri yönetim tarafından iktidardan indirilmiştir. Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkum edilmiş, fakat yaşı nedeniyle idam cezası ömür boyu hapse çevrilmiştir. 7 Kasım 1964 tarihinde rahatsızlığı nedeniyle tutuklu bulunduğu hapishaneden serbest bırakılıp dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından affedilmiştir. 103 yaşında, 22 Ağustos 1986 tarihinde vefat etmiş ve memleketi olan Bursa iline bağlı Umurbey’de toprağa verilmiştir.


Celal Bayar'ın toprağa verildiği yer olan Umurbey'de kendisi için yapılmış olan büyük bir anıt var. Umurbey'in hemen her köşesinden görülen bu anıt mezarda küçük bir müze ve bir kütüphane de bulunuyor. Bayram günlerine denk geldiği için kapalı olan bu müze ve

kütüphaneyi gezme şansı elde edemedik.


Umurbey'deki esnaflar da orada yaşayanlar da Gemlik'teki kadar cana yakınlar. Birbirleri ile bayramlaşanlar, hala varlığını sürdüren mahalle kültürü bize oldukça güzel geldi.



Gemlik'in ve Umurbey'in her köşesinde orayla özdeşleşmiş olan zeytin ağaçlarına rastlamak mümkün. Sözünü ettiğimiz yerler zeytin ticareti yapıyor olmalarından da kaynaklı zeytine oldukça önem veriyorlar. Kıymetli ve zor yetişen bir ağaç olmasından kaynaklı zeytin ağaçlarına gözleri gibi bakıyorlar. Eğer yolunuz Gemlik, Umurbey tarafına

düşerse zeytinlerinden yemeyi unutmayın...


Bol okumalar, bol gezmeler!

Yaren & Zeynep

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page