Bu hafta Ankara'nın en güzel caddelerinden birine konuk oluyoruz. Kuğulu Parkı, caddeler arasına yerleştirilmiş heykelleri, rengarenk sokakları, her daim canlı olan mekanları, küçük butikleri ile Tunalı...
İlk durağımız Kuğulu Park oluyor. Burası kalabalığın içerisinde olmanıza rağmen sakinlikle buluşabilceğiniz bir yer. Sık aralıklarla yerleştirilen banklarda birbirinden farklı insanları, birbirinden farklı hayatları görüyorsunuz. Kuğulu Park'ın simgesi olan kuğuları izlemek için bir kaç dakikanızdan fedakarlık etmek isteyebilirsiniz. Güzellikleri ile herkesi büyülecek cinsten...
Kuğulu Park'ın kuğuları kadar güvercinleri de simgeleşmiş durumda. Sayılarını tahmin bile edemeyeceğimiz kadar çok güvercin parkın her yerinde. Her gezimizde olduğu gibi bu gezimizde de unutamayacağımız bir anımız oldu. Anımızın ana karakterleri güvercinlerdi.
'Şu kuşlardan çok korkuyorum. Ne zaman ne yapacakları da belli olmuyor. Bana bir zararları yok ama yaklaş desen yaklaşamam.' (Yaren) cümlesini kurduktan birkaç dakika sonra, girdiğimiz diyalog ikimiz içinde sürpriz olmuştu...
'Öyle kuru kuru fotoğraf çekilmek olmaz. Al bakayım şu yemleri, besle şu güvercinleri, öyle çektir fotoğrafını.'
'Yok amcacım teşekkür ederim ben korkarım kuşlardan.'
'Aa o nasıl söz? Küçücük çocuklar bile besliyor. Sen nasıl besleyemezsin?'
'Amcacım sorun beslemek değil korkuyorum yem veremem ben onlara elimden.'
Tüm bunlara rağmen ikimiz de kuşları besleyebildik. Bununla birlikte unutamayacağımız anılarımızn içerisine bir yenisini daha eklemiş olduk.
Kuğulu Park'ın içerisinden çıkmadan caddeye adını veren Tunalı Hilmi Bey ile de kısa bir selamlaşmamız oldu. Her gün adının verildiği caddede yürüyen insanlara selam verircesine öylece duruyor. Kimileri belki de hiç görmüyor, kimileri de görse bile ilgilenmiyor. Biz kendisini yalnız hissetmesin dedik...
Cumhuriyetin kuruluş yıllarının önemli siyaset adamlarından biri olan Tunalı Hilmi Bey, 1871 senesinde Eskicuma'da doğdu. Kuleli'deki öğrencilik yıllarında gazete çıkararak başladığı hürriyet mücadelesine askeri tıbbiye'de devam etti. 1895'de Cenevre'ye gitti ve Jön Türk hareketinin önde gelen isimleri arasında yer aldı. Faaliyetlerini Cenevre, Madrid ve Kahire'de sürdürdü. 1908'e İkinci Meşrutiyetin ilanıyla Türkiyeye döndü. Karadeniz- Ereğli, Bayburt, Ordu, Beykoz ve Gemlik'te kaymakamlık yaptı. Göçmen dairesinden müfettiş olarak görev aldı. 1919'da Son Osmanlı Meclis-i Mebusan'da Bolu milltevekiliyken meclis dağılınca Ankara'ya geldi ve milli mücadele saflarındaki yerini aldı.
1920'de açılan ilk mecliste Bolu'yu temsil etti, 1923 ve 1927 dönemlerinde Zonguldak milletvekili olarak seçildi. Türkçe'nin sadeleştirilmesi, kadın ve işçi hakları, köy kalkınması konularındaki çalışmaları ile tanındı. Tunalı Hlmi Bey, Kurtuluş Savaşı sırasında hem cephede, hem de cephe gerisinde mücadele edenlere verilen yeşil- kırmızı şeritli madalyaya sahiptir.
Kuğulu Park'ın hemen yanından başlayan kafeler ve dükkanlar size yol boyunca eşlik ediyor. Güzel bir havada yaptığımız kısa bir yürüyüşün ardından 'Muhteşem bir dünyanın kapılarından içeri girelim.' dedik ve dümeni Tunus Caddesi'ne çevirdik. Buradaki en güzel yapılardan birine konuk olduk. Şinasi Sahnesi...
Bu sahne 13 Mart 1988 yılında hizmet vermeye başlamış. Hizmet vermeye başladığı yıldan beri pek çok oyuncu ve oyuna ev sahipliği yapmış tiyatro, hala ilk kurulduğu yılın ihtişamı ile varlığını sürdürmekte. Şinasi Sahnesi, adını edebiyat dünyasında pek çok yeniliğe imza atmış İbrahim Şinasi'den alıyor.
İbrahim Şinasi 5 Ağustos 1826 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Tanzimat ile başlayan Batılılaşma hareketinin öncülüğünü üstlenerek dil, edebiyat ve düşünce hayatının gelişmesinde etkili oldu. Türk kültürünün gelişmesi için öngördüğü ilke; Asya'nın ihtiyar aklı ile Avrupa'nın taze fikirleri birleştirmek, oldu. İbrahim Şinasi 1860 senesinde Agah Efendi ile beraber Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkarmıştır. Şiir, makale ve oyun yazmış bunlara ek olarak sözlük çalışmaları da yapmıştır. Kamuoyunun aydınlatılmasına yönelik çalışmalarda eğitim kavramının ön planda tutulmasını desteklemiştir. Dilin, sadeleştirilmesi ve edebiyatın halkın anlayabileceği bir dil ile yazılması çabasının ilk örneklerini vermiştir.
Her hafta yeni yerler tanıtmak, anılarımızı ve bilinmeyenleri anlatmak için çıktığımız bu yolculuğumuzda bu hafta için Tunalı'yı seçtik. Ankara'da oturanlar bilir; Ankara'nın tarihi yerleri birbiri ardına sıralanmıştır. Bu güzellikleri görmek ve göstermek için çıktığımız yürüyüşümüze önümüzdeki hafta da davetlisiniz.
Bol okumalar, bol gezmeler!
Yaren & Zeynep
